27 Mayıs 2010 Perşembe
Efes Pilsen One Love Festival’e Fischerspooner Da Geliyor!
Efes Pilsen One Love Festival dokuzuncu yılında müzikseverlere yine muhteşem bir haftasonu yaşatmaya hazırlanıyor. Festivalin ana sahnede performans sergileyecek son grubu Fischerspooner oldu. Electroclash müzik türünün büyük bir patlama yaşadığı Miss Kittin’in, Tiga’nın ve Felix da Housecat’in müzik piyasasını domine ettiği yıllarda piyasaya çıkan ve retro elektro sesleri, electroclash’e özel radikal sözlerle birleştiren Amerikalı grup, Kraftwerk, Gary Numan ve Pet Shop Boys gibi isimlerden etkilenerek sıra dışı sahne şovlarıyla da hayranlarını canlı performanslarında görsel ve işitsel bir yolculuğa çıkarıyor. Şimdiye kadar “Emerge”,“The 15th”, “Never Win”, “A Kick In The Teeth”, “We Are Electric” ve “Just Let Go” gibi önemli elektro hit’lere imza atan New York’lu elektroclash üstatları Fischerspooner, Efes Pilsen One Love Festival sahnesinde tüm dans müzikseverler için büyüleyici bir performansa hazırlanıyor.
22 Mayıs 2010 Cumartesi
Bu Gece Herkes Reset! The Night @ Indigo'da. Sen Neredesin?
İstanbul'da bu gece yapılacak tek şey var; Indigo'ya gitmek. Neden mi?
-Reset!'in partisinde dans etmek,
-The Revolters'ın şarkılarıyla eğlenmek,
-Tom Tom Sokak'ı da içine alacak şekilde büyük bir etkinlikte arkadaşlarınla sohbet edip, içki içmek için.
Herkesi bekliyoruz.
Saat 23.15'te Reset! Dj'leri; Hemi Behmoaras, Gazali Görüryılmaz ve Onur Yazıcı ile bol bol dans ederek başlayacağız geceye. İlerleyen saatlerde 2009'un en iyi çıkış yapan grubu The Revolters sahne alacak; Future Obscure ep'lerinin şahane parçaları ile geceye apayrı bir renk katacak. 16 Nisan'da Indigo'daki partiyi kaçıranların; bu geceyi kaçırmamasını diliyoruz.
Son Dakika: The Cinematic Orchestra Röportajı
Dün gece Tamirane'de süper bir konser veren ve mekanı; şu ana kadar hiç görmediğimiz şekilde dolduran büyüleyici İngiliz ekip The Cinematic Orchestra tüm yoğunluğuna rağmen sorularımızı kısa da olsa cevaplamadan geçmedi. Özellikle "to build a home" parçasıyla akıllarımızda yer eden ekip, oldukça doğal ve samimiydi bir tavır sergiledi.
Reset!: Diğer albümlerinizle karşılaştırdığımız zaman "Ma Fleur"'ün çok farklı bir tarzı var. Diğer albümlerinize göre nispeten daha doğal ve daha az nu-jazz içeren bir tarz sergilediniz.Bize müziğinizdeki değişimin nedenini açıklayabilir misiniz?
Açıkcası müzikteki değişime öncülük yapıp kendi müziğimizi iyice farklılaştırmak istedik. Ayrıca daha doğal ve geleneksele dönmenin iyi bir fikir olacağını düşündük.
Reset!: Bize son albümünüz "Late Night Tales"'den bahsedebilir misiniz?
Late Night Tales, güzel melodilerin toplamı aslında. Çok nadir, özel veya gizemli bir albüm diyemeyiz.
Reset!: Cinematic Orchestra'nın 10 yıllık geçmişine baktığınız zaman şu anda grubu nasıl görüyorsunuz?
On yıl içerisinde kaynaştık ve artık birbirimizin aklından geçenleri rahatça okuyabiliyoruz.. Bu da bir şekilde müziğimize yansıyor.
Reset!: Websitesinizde Flickr hesabınıza bağlı olarak seçilmiş ilginç fotoğraflar var. Fotoğraf seçimleri süper olmuş! Bu fikir hanginize ait?
Aslında bu hepimizin ortak fikriydi. Flickr'daki tag'leme sistemini çok beğenmiştik ve sitemizde bundan faydalanmak istedik.
Reset!: Herhangi bir filmin soundtrack'ini yeniden yapma ihtimaliniz olsaydı, hangisi olurdu?
2001.
Reset!: Şu anda ipod'unuzda dinlediğiniz 3 şarkı neler?
Gonjasufi - Duet
Flying Lotus - Zodiac Ship
Crosby, Stills + Nash -Helplessly Hoping
21 Mayıs 2010 Cuma
Bu Cuma Gecesi Ne Yapmalı Vol.3 - The Cinematic Orchestra @ Tamirane
Jason Swinscoe tarafından 1999’da kurulduğu günden bu yana çıkardıkları birçok albüm, single ve film müziğiyle müzik otoriteleri tarafından her daim alkış toplayıp Türkiye dahil, dünyanın her yerinde hayranları olan The Cinematic Orchestra, aynı zamanda konserlerde sergiledikleri büyüleyici performanslarla da biliniyor.
Müzik tarihinin yazıldığı bir yer olarak addedilen The Royal Albert Hall’da (Londra) binlerce kişiye verdiği konserle ve Sonar (İspanya), Fuji Rock (Japonya), Montreux Jazz Festival (İsviçre) ve Big Chill Festival (İngiltere) gibi dünyanın önemli festivallerinde önde gelen grup olarak sahnelediği performanslarıyla hayranlarının karşısına çıkan The Cinematic Orchestra, bu kez İstanbul’da, 21 Mayıs Cuma ve 22 Mayıs Cumartesi akşamları Tamirane’de kentin müzik tarihine önemli bir iz bırakacak.
Müzikleri, “Grey’s Anatomy”, “Criminal Minds” ve “Ugly Betty” gibi onlarca bilinen dizide kullanılmış olan The Cinematic Orchestra’nın, “Everyday” albümü ise İngiltere’de yılın albümü seçildi. Grup, Dziga Vertov’un 1929 yapımı “Man with the Movie Camera” adlı sessiz filmine yaptığı film müziğiyle isminin “cinematic” tarafına vurgu yaparken, Türkiye dâhil, dünyanın birçok şehrinde bu filmin gösterimi esnasında filmin müziğini canlı olarak icra etti.
The Cinematic Orchestra’nın Garanti Caz Yeşili kapsamında 21 Mayıs Cuma ve 22 Mayıs Cumartesi akşamları Tamirane’de vereceği konserler, yazın ilk günlerinde, İstanbulluları büyüleyici bir canlı performansa tanık edecek.
Bu Cuma Gecesi Ne Yapmalı Vol.2 - Robots In Disguise @ Ghetto
Riot Grrrls; Dee Plume ve Sue Denim’den mütevekkil Robots In Disguise, IAMX’in beyni Chris Corner’ın desteğiyle 2000 yılında kuruldu. Modern, çılgın ve renkli pandomimci imajları ve müziklerindeki özgünlükle, yaratıcısından bir parça taşıdıklarını da belli ediyorlar.
Transformers’ın “robots in disguise” modu, sürekli bir parti hazırlığında olan Liverpool’lu electro-pop grubunun kostümünü açık ediyor. Robots in Disguise, disco punk robotlar olarak, agresif ve “dirty” bir elektronik müzik icra ediyor. Sahnedeki robotların mekanik dansları, cyber vokalleri ve bir saniye bile durmayan sahne atraksiyonlarıyla electroclash dalgasının en güzel robotları oluveriyorlar. Gecenin kraliçeleri kesinlikle onlar!
Carlsberg’in katkılarıyla ve Charm Music işbirliği ile düzenlenen gecede, robot kızlardan önce İstanbul’un başarılı indie-electro duo’su Bon Mod sahne alacak.
20 Mayıs 2010 Perşembe
Bu Cuma Gecesi Ne Yapmalı Vol.1 - Dub Pistols @ Babylon
1980’lerin sonunda Londra gece hayatının önde gelen isimlerinden eski club işletmecisi Barry Ashworth önderliğinde biraraya gelen gitarist John King ve Bill Borez ile Dub Pistols’ın temelleri atılmış oldu. Onlara yine 80’lere Ibiza kökenli house ritimleri ile damgasını vuran Malcolm Wax’in katılmasıyla çekirdek ekip tamamlanmıştı. Barry’nin hiçbir zaman sevmediği Deja Vu adını taşıyan grup Why Why Why başta olmak üzere pek çok hit single yayınlamayı başardı. İlk ve son albüm Gangsters, Tarts Wannabes’in yayınlanmasından sonra dağılan Deja Vu’nun ardından Ashworth, Dub Pistols projesi için çalışmalarını sürdürdü.
Chemical Brothers ve Jon Carter’s Heavenly Social Club’dan etkilenerek dj’liğe yönelen Ashworth, basçı Jason O’Bryan ile ilk Dub Pistols albümü Point Black’in kayıtlarına başladı. Elektronik müzik’te çığır açarak sahnede canlı bas gitar çalmaya başlayan grup önce tüm Avrupa’da ardından Amerika’da çok ses getiren popüler bir marka haline geldi.
Moby’den Limp Bizkit’e hatta Korn’a kadar birçok isim için remix çalışmaları yapan Dub Pistols, Y Tu Mama Tambien ve Busta Rhymes ile birlikte çalıştıkları Blade II gibi çok sayıda filmin soundtrack çalışmasına da imza attı. There’s Gonna Be A Riot ve Best Got Better gibi liste hitleriyle 90’lara damgasını vuran Dub Pistols Soundsystem, 2001 yılında Six Million Ways To Live albümüyle 2000’lerde yine var olacağını ispatlamış oldu. Son olarak Y4K:Next Level Breaks adlı bir remix albümü yayınlayan Dub Pistols Soundsystem üyeleri uzun zamandır üzerinde çalıştıkları albümlerini bu sene piyasaya sürmeyi ve hemen ardından geniş kapsamlı bir dünya turnesine çıkmayı planlıyor.
Hızına yetişmenin neredeyse imkansız olduğu Dub Pistols’ın Burn sponsorluğunda gerçekleşecek enerjisi yüksek Babylon performansı kaçırılmamalı...
18 Mayıs 2010 Salı
Miller Freshtival'de Mika İle Tanışma Şansı
Miller Freshtival’in surprizleri bitmiyor: Festival küratörlüğünün Banane Mag tarafından yapılacak olmasının açıklanmasının yanında hayalindeki Miller Freshtival’i 3 kelimede en güzel anlatan Mika hayranları Mika ile buluşma şansını elde edecek!
Müziğin ve eğlencenin vazgeçilmez markası Miller’ın düzenlediği, Türkiye’nin en “taze” müzik ve sanat festivali Miller Freshtival, bu yıl 29 Mayıs’ta Küçükçiftlik Park’ta gerçekleşecek. Müzik dünyasının yenilikçi ve farklı tarzlarıyla dikkat çeken yerli ve yabancı isimler, günün erken saatlerinden itibaren Miller Freshtival’da sahne alacaklar.
Miller Freshtival’in bu seneki büyük yıldızı Mika, hayalindeki “Miller Freshtival” i 3 kelimede en güzel anlatan hayranları ile biraraya gelecek. Bu inanılmaz buluşma için hayranlar www.millerfreshtival.com ‘dan bu soru için mail atanlar ya da twitter ‘dan “@millerturkiye” ve facebook’tan Miller Türkiye grubunda cevap verenler arasından seçilecek.
14 Mayıs 2010 Cuma
Efes Pilsen One Love Festival Programı Belli Oldu
Yazın en şahane festivali Efes Pilsen One Love Festival'in tam programı belli oldu. Gün gün ve sahne olarak açıklanan program'da daha öncesinden duyurulan; Groove Armada, The Ting Tings, Wild Beasts, The Whistest Boy Alive ve Sophie Ellis-Bextor'a ek olarak Dj setiyle Just Jack de yer alacak. Bunun yanında İstanbul indie sahnesinin en süper gruplarından; The Revolters, Multitap, Ramadan ve Ars Longa da festivalde sahne alacak.
Festival'de bu sene sahne sayısı da eski yıllara nazaran epey bereketli. Ana Sahne'ye ek olarak Senin Sahnen, Tamirane, Club 14.1 ve Parti Arena'da da müziğe doyacağımız bir festival bizi bekliyor. Sinema severler için ise ek olarak bir de Film Salonu bu sene festival alanında yer alacak.
Festival Programı:
19 Haziran Cumartesi:
Ana Sahne
Groove Armada
The Whitest Boy Alive
Sattas
Multitap
Senin Sahnen
Soaked
Neşeli Milis
Ramadan
Karaoke
Air Star
Club 14.1
Fuchs & Cervus
DearHead
Tamirane
Matias Aguayo & Band
Parti Arena
Oldies But Goldies
20 Haziran Pazar:
Ana Sahne
The Ting Tings
Sophie Ellis-Bextor
Wild Beasts
İlhan Erşahin's Istanbul Sessions featuring Erik Truffaz
The Revolters
Gizli Özne
Senin Sahnen
Kung Fu
Model
Ars Longa
Dengesiz Herifler
Karaoke
Air Star
Club 14.1
Just Jack (DJ Set)
Tamirane
Rainer Trüby vs. Yakuza
DJ E
Parti Arena
Rock Party
6 Mayıs 2010 Perşembe
Cuma Gecesi Üst Üste İki Konser
Bu cuma gecesi Babylon'da üst üste iki konser izleme şansımız olacak. Bunlardan ilki Almanya’nın hem elektronik hem de indie müzik anlamında en yenilikçi isimlerinden Pantha Du Prince performansı. Hemen ardından ise yılbaşı gecesi Otto Santral'de izlediğimiz; New York’lu üçlü Jessica 6 sıradışı vokalleri ve atmosferik disko tarzı parçalarıyla geceyi devam ettirecek.